İnsan; bilimin halen çözememiş olduğu bir mucizedir. Doğa ise; karşısında hiçbir söz edilemeyecek, sadece hayret ve hayranlık içerisinde kalınarak izlenebilecek bir İlahi mükemmeliyettir. Oysa şu işe bakın ki; bu muhteşem doğada yaşayan mucize varlık, insan’ın ömrü, anlamsız bir sürükleniş, mutsuz, huzursuz ve tatminsiz bir çiledir.

Bu mutsuz, huzursuz perişan tablo mudur İlahi maksat?.. Bu, akıllara sığmayan mucizevİ yaradılışın ve yaşamımızı yaşanmaya değer kılacak olan “Yaşamın Anlamı” nedir?..

İnsan Aşık olduğunda, çok mutlu, huzurlu ve sevinçli olduğunda bu sualleri asla sormaz ve yaşamın anlamını sorgulamaz. Yani, yaşama anlam katan sevgidir, aşktır, mutluluktur! Ve mutluluğun olmadığı yaşama, insan, sadece katlanır, yaşam insana bir yük, bir çile haline gelir.

Ve aslında insan; mutluluğun bir baht işi olduğuna, bir şans, bir nasip, kısmet işi olduğuna inanır da; mutluluğun “sahip olunanlardan” doğduğunu zanneder. Oysa ki mutluluk; insanın mevcut şartlarında hiçbir değişme olmaksızın, yaşam gerçeğinin keşfedilmesiyle ortaya çıkan bir “fark ediş” halidir. Hakikatin fark edilerek yaşanışıdır.

İnsan, mutluluğun da bir eğitimi olduğunu, bunun adının da; “Bilgelik Bilinci” olup, bu eğitimin, insanlık tarihi kadar eski olduğunu asla bilmemektedir.

Bu kitap, bu eğitimin içinden doğmuş olan ve “günlük mesajlar” olarak eğitimi alanlara aktarılmış sözleri içerir. Seni daha bilgili kılmayı değil, içerdiği şifre kodlarıyla, varlığındaki sebepsiz mutluluğu uyandırmayı, bir fark edişi, bir bilinç sıçramasını hedeflemektedir.

(Tanıtım Bülteninden)