Bilgelik Neden bir İhtiyaç olmuştur ?

Mutluluk, bir talih raslantısı değildir. İnsanın, memnun olmadığı hayatını değiştirmesi için; kendini dönüştürmesi gerekir.

Bu dönüşüm, bilinçteki dönüşümdür ve onu dışarıdan kimse size veremez ! Bilgeliğe doğru yol alan bir kişi sadece mutluluğun eldesi için yola çıkmış olabilir, ancak bilgeliğin ona getirisi mutluluktan, özgürlükten çok ötedir.

Bununla beraber, insan öyle zaaflar içerisinde ve öylesine dünyasal değerlerin arasında sıkışıp  kalmıştır ki; böyle bir potansiyeli olduğuna inanmakta güçlük çekecektir!. Bu potansiyel, Tanrının insan doğasına yerleştirdiği mucizevi bir donanımdır ve ortaya çıkarılmayı bekleyen bir mücevher gibidir. Kendisini keşfederek o mutluluk gücünü ortaya çıkartacak olan; yine kişinin kendisidir !

İnsan bilgelik yolculuğuna çıkmaya mecburdur. Bu ömründe çıkamaz ise bir daha ki ömründe ve illa ki çıkacaktır. Yoksa huzur ve mutluluğu asla bilemez. Yaradılış, insanı başıboş bırakmaz ve varlığındaki Cenneti bulmayı, sana “yaşattığı mutsuzlukla” mecbur kılar. Yaşanan bu mutsuzluk, seni arayışa yönelttiği için İlahi bir yardımdır.

Bu, “kendi ihtişamını keşfediş”; her başlangıç gibi bilgiyle başlar, ancak “bilgelik bilgililik değildir”! O, kendine özel eğitimi olan bir farkındalık yolculuğudur ki; sizi “sebepsiz sevince” sokarak, bedenli ya da bedensizken dahi kaybolmayacak Cennete ulaştıracaktır.

IŞIK YAZAN